ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ NEDENLERİ TÜRKİYEDE ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTE ORANI
Dünya Sağlık Örgütü 2016 yılında dünyada 5 yaş altı 41 milyon fazla kilolu veya obez çocuk olduğunu saptamıştır. Amerika’da IOM (Instute of Medicine) tarafından her üç çocuktan birinin fazla kilolu ya da obez olduğu bildirilmektedir.
Türkiye’deki çocukların %8,4-22,2 fazla kilolu iken %1,6-12,5’inin obez olduğu bildirilmiştir. Küçük yaşlarda kilo problemi yaşayan çocukların %30’unda yetişkinlik döneminde obezitegörülmektedir. Yağ dokusundaki hücrelerin çapının büyümesi hipertrofik bir obezite iken yağ hücrelerinin sayısının artması hiperplazik bir obezitedir. Çocukluk çağı obezitesinde hiperplazik bir yağlanma görülmektedir. Çocukluk çağı obezitesi değerlendirilirken çocuklar için hazırlanmış persentil eğrileri kullanılmaktadır. 85 persentil ve üzerindeki çocuklar aşırı kilolu olarak nitelendirilirken 90 persentil üzerindeki çocuklar obez olarak sınıflandırılmaktadır. Çocuklarda yaşa göre ağırlık, yaşa göre boy , boya göre ağırlık, vücut kompozisyonu değerlendirilmelidir.
ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ NEDENLERİ SONUÇLAR ŞÖYLEDİR;
1.Genetik faktörler:
Obezite oluşumunda genetik etmenlerin % 25– 80 oranında rol oynadığı düşünülmektedir. Ailedeki şişmanlık (HEREDİTE) çocuklukçağı obezitesi için en güçlü risk etmenidir. Özellikle ikiz çocuklar üzerinde yapılan çalışmalar sonucu “OB” adı verilen genin obeziteyeneden olduğu saptanmıştır. Bu genin iştah düzenlenmesini olumsuz etkilediği düşünülmektedir. Ancak zamanla obezitenin artış göstermesi yalnızca genetik faktörlerden kaynaklanmadığını ortaya koymaktadır.
2. Gebelik döneminde annenin ağırlık kazanımı:
Annenin beslenme durumu, sağlık durumu, yaşam tarzı, metabolik özellikleri fetüsü (anne karnındaki bebek) etkilemektedir. Annenin gebelik döneminde hiperglisemileri (kan şekeri yüksekliği)olması ve fetüste intrauterin (rahimiçi) bir büyüme geriliği olması obezite için risk faktörü olabilir.
GEBELİKTE ÇOK KİLO ALDIM, BEBEĞİM OBEZ OLUR MU?
Doğuma kadar bebeğin yağ doku üretimini arttıran etmenler; annenin gebelikte fazla kilo kazanımı,
gestasyonel diyabet (gebelik şekeri),
annenin yetersiz beslenmesi,
annenin sigara kullanımıdır.
Gebelikte kazanılan fazla kilo, çocukluk çağı obezite için risk faktörüdür. Gebelikte alınan ağırlık 16 kg’ın üzerinde ise, çocuklarınileri yaşlarda obez olma olasılığı (beden kitle indekslerinin 90. persentilin üzerinde olma olasılığı) artmaktadır.
GEBELİK ŞEKERİ (GESTASYONEL DİYABET) BEBEĞİMİ OBEZ YAPAR MI?
Annesinde gebelik diyabeti bulunan çocuklarda da glukoztoleranslarında bozulma ve obezite görülmektedir. Anne karnındaki bebeğin açlık tokluk merkezi olan hipotalamusu son trimesterdaolgunlaşmaktadır. Anne karnında bebeğin yetersiz enerji alımı iştah dengesini bozarak doğum sonrası dönemde obeziteye neden olabilmektedir.
5-6 yaşlarında çocukların değerlendirildiği bir çalışmada annenin gebelikte aldığı her bir kilonun bebeklik ve çocukluk döneminde fazla ağırlığı uyardığı bulunmuştur.
GEBELİKTE KAN YAĞLARI YÜKSEKLİĞİ BEBEĞİMİ ETKİLER Mİ?
Ek olarak gebelikte kan yağları olan kolesterol, trigliserit gibi parametrelerin yüksekliğinin çocukluk çağı obezitesi için risk faktörü olduğu bulunmuştur.
3. Anne sütü alımı ve Çocukluk Çağı Obezitesi İlişkisi
En az ilk 6 ay anne sütü alan bebeklerin erken yaş ve yetişkinlik döneminde obezite riski azalmaktadır. Anne sütünün leptin (iştahı düzenleyen hormon) düzenlenmesinde olumlu etki sağlayarak obeziteye engel olduğu düşünülmektedir. Ek olarak anne sütü alan bebeklerin beslenmelerini düzenleme yetilerinin gelişmesi sonucu ileri yaşlarda aşırı yemeden kaçındığı düşünülmektedir.
BEBEĞİMİ MAMA (TAKVİYE SÜTÜ) İLE BESLEMEK ÇOCUĞUMU OBEZ YAPAR MI?
Anne sütü ile mama alan bebekler kıyaslandığında anne sütü ile beslenenlerde şişmanlık % 2,8 görülürken, mama (TAKVİYE SÜTÜ)tüketen bebeklerde şişmanlık oranları % 4,5 olarak belirlenmiştir.Yapılan bir çalışmada 4 ay boyunca anne sütü yerine mama tüketen bebekler gözlemlenmiş ve 3 yıl sonunda bu bebeklerin %46 daha kilolu oldukları saptanmıştır. Bu sebeple ilk 6 ay anne sütü alımı sağlanması oldukça önemlidir.
4.Çocukluk Çağı Obezitesinde Hormonal Nedenler:
Bebeklerde Tiroid bezlerinin yetersiz çalışması ve/veya büyüme hormonları eksikliği obeziteye neden olabilecek faktörlerdendir. Hipotalamus iştah ve doygunluk merkezidir ve herhangi bir hipotalamus hasarı obeziteye neden olabilmektedir. Bu sebeple bebeklerin Çocuk Hekimlerince gelişim ve kilo takiplerinin sıkı takibi ve gereken durumlarda Tiroid ve Büyüme Hormonlarının değerlendirilmesi yapılmalıdır.
5.Çocuklarda Obeziteye Sebep Olabilen İlaçlar?
Çocukların kullandığı glikokortikosteroid, antidepresan, hormon replasman ilaçları, lityum, fenotiyazin gibi ilaçların da obeziteyeneden olabileceği düşünülmektedir.
6.Çocukluk Çağı Obezitesinde Psikolojik Nedenler?
Aileiçi çatışmalar, çocuğun güvenli bağlanma sağlayamaması, ebeveyn ilişkileri, arkadaş ilişkileri obezite için risk faktörüdür. Çocuğun psikolojik durumu aşırı yeme davranışına veya yemeden kaçınmaya neden olarak, yeme davranışını olumsuz etkileyebilmektedir.
7.Çocukluk Çağı Beslenme alışkanlıkları ve obezojenik çevre
Kentleşmenin artışı, endüstrinin gelişmesi, endüstriyel işlenmiş gıdalar, ultra işlenmiş gıdalar-(ultra processed food)-ki en tehlikeli hazır gıda formu, fast-food beslenme, fabrikasyon yemek yada catering beslenme; obezitenin artışına neden olabilecek faktörlerdendir. Tüm bu koşullar evde besin tüketimi azalmakta ve ev dışı besin tüketimi artışı ile doymuş yağ ve şekerden gelen enerji artmaktadır. Fazla yağlı besinler çocuklarda iştah artışına neden olmaktadır. Karbonhidrat içeren besinlerin hızlı emilimi kan şekeri ve insülinin hızlı artışına neden olmaktadır. Sonuçta kan şekeri hızlı artışına vücudun verdiği tepki “reaktif şeker düşüklüğü (hipoglisemi)” gelişmekte ve daha fazla yeme arzusu ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple çocuğun doğru besin tercihini gerçekleştirmemesi obeziteye neden olabilmektedir.
HAZIR GIDALAR İLE BESLENME ÇOCUĞUMU NASIL ETKİLER?
Hazır gıda ve paketli gıdaların birçoğu karbonhidratça zengindir ve kan şekerini hızla arttır-İHTİYACIMIZDAN FAZLA ŞEKER-yağ depolanma sinyallerini uyarmaktadır.
ÇOCUĞUM ÇOK TELEVİZYON SEYREDİYOR, OBEZ OLUR MU?
Günümüzde eklenen sosyal medya, televizyon gibi teknolojik etkiler hazır gıdalara yönelimi arttırmakta ve fiziksel aktiviteyi azaltmaktadır. Yapılan bir çalışmada günde 4 saat televizyon izleyen çocukların 1 saat izleyenlere kıyasla daha kilolu olduğu saptanmıştır. Okula başlaması ile birlikte çocukların besin seçim özgürlüğü artmakta ve kantinlerden şekerli yiyeceklere erişimine neden olmaktadır. Son dönemde şekerli içeceklerin satımı yasaklanan kantinlerde şekerli besinlerin yerini iyi alternatiflere bırakması beklenmektedir.
ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTE SIKLIĞINDAKİ ARTIŞ (prevalansa)yönelik olarak Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) oluşturduğu çocukluk çağı obezitesine yönelik komite çocuklara yönelik önerile oluşturmuştur;
1-İlk olarak çocukların şekerli besin tüketimini azaltmaya yönelik programlar oluşturulması gerektiğini önerirken
2-Çocukları fiziksel aktiviteye teşvik etmeyi önemle belirtmiştir
3- Okul çağı çocuklarında etiket okuma gibi beslenme okur yazarlığı geliştirilmesi, obezojenik çevreden uzaklaşılması için devletin, toplumun ve ebeveynlerin bilinçlendirme çalışmaları sürdürmesi gerektiği önerilmiştir.
4-Sağlıklı bir yaşam için yeterli uyku, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktifliğin öneminin çocuklara vurgulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Çocukluk Çağı Obezitesinde Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Çocukluk çağı obezite tedavisi temelinde obezite nedenlerinin saptanması yatmaktadır.
Çocuğun; antropometrik ölçümleri (boy, kilo, bel çevresi, kalça çevresi, üst orta kol çevresi, deri kıvrım kalınlığı…) alınmalı bulunduğu percentile değerlendirilmelidir. Kan parametreleri, tıbbi öyküsü, aile öyküsü, psikolojik durumu ve beslenme alışkanlıkları multidisiplinerbir şekilde değerlendirilmelidir. Ardından çocuğa uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir. Tüm tedavi yöntemlerinin temelinde çocuğun davranış değişikliği yatmaktadır.
1.Çocukluk Çağı Obezitesinde Tıbbi Beslenme Tedavisi (Diyet) ve Fiziksel Aktivite
Çocuklarda Obezitenin tedavisinde; Tıbbi beslenme tedavisi oluşturulurken çocuğun değerlendirilmesinin ardından yeterli ve dengeli bir beslenme planı oluşturulmalı ve diyetisyen tarafından anlaşılabilir bir dille beslenme eğitimi verilmelidir. Çocuğun yaş grubuna göre temel besin grupları, yeterli ve dengeli beslenmenin sağlıkla ilişkisi gerekli modellerle çocuğa anlatılmalıdır.
Çocuklarda alınması gereken enerji; harcanan enerjiye ek büyüme ve gelişmeyi sağlayacak şekilde yaşa orantılı olmalı ve bireysel olarak çocuğun besin alımına göre belirlenmelidir. Bu sebeple çocukluk çağı obezitesinde beslenme planını bir uzman tarafından kişiye özel planlanması oldukça önemlidir.
Diyetin ana enerji kaynağı karbonhidratlardır ancak kompleks olan karbonhidratlar tercih edilmelidir. Kompleks karbonhidratların posa içeriği yüksektir ve kan şekerini basit karbonhidratlara kıyasla daha yavaş yükseltmektedir. Kompleks karbonhidratlar; tam tahıllar, meyve, sebze ve kurubaklagillerdir. Posalı besinlerin kan şekerini daha yavaş yükseltmesine ek olarak mideden daha geç boşalmakta doygunluk süresini uzatmaktadır. Çocukların 12-24 g/g posa alımı önerilmektedir. Bunu sağlamak için günde en az 3 dilim tam tahıllı ekmek, 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi sağlanmalıdır.
ÇOCUKLARDA ŞEKERLİ İÇECEKLER ve OBEZİTE İLİŞKİSİ
American Diabetes Association (ADA) yaptığı araştırmalar sonucu şekerli içecek tüketimi ve yağlı diyeti artan ağırlıkla pozitif ilişkili bulurken meyve sebze tüketiminin negatif ilişkili olduğunu bulmuştur.
Çocuk beslenmesinde protein miktarı ve kalitesi oldukça önemlidir. Elzem aminoasitlerce zengin ve anne sütüne benzer aminoasit örüntüsüne sahip yumurta beslenmede mutlaka yer almalıdır. Buna ek olarak süt ve ürünleri, et, tavuk, balık ve kurubaklagillerden sağlanan proteinlerin dengeli bir şekilde tüketimi sağlanmalıdır.
ÇOCUKLARDA PAKETLİ GIDALAR ve TRANS YAĞ İÇEREN ÜRÜNLERE DİKKAT
Yeterli ve dengeli bir diyet için sağlıklı yağ kaynakları tercih edilmelidir. Yağda eriyen vitaminlerden faydalanma, steroidhormonların üretimi, protein biyosentezi için yağlar diyette elzemdir.Ancak yağın çeşidi doğru tercih edilmelidir. Doymuş ve trans yağ tüketimi sınırlı olmalıdır bu sebeple paketli gıdaların tüketimi özellikle azaltılmalıdır. Omega-3 ve tekli-çocuklu doymamış yağlar özellikle çocukların diyetin yer almalıdır. Bunu sağlamak için yemekler zeytinyağı ile pişirilmeli, haftada 2 kere fırın/ızgara/buğulama yöntemi ile pişirilmiş balık tüketimi sağlanmalıdır.
ÇOCUKLARDA DİYET VE KİLO KAYBI NASIL OLMALIDIR?
Çocukluk çağı obezitesi tıbbi beslenme planı oluşturulurken hızlı ağırlık kayıpları planlamak yerine ağırlığın korunması sağlanmalıdırbu sayede çocuğun boyunun uzaması ile çocuğun ideal ağırlığına kavuşması hedeflenir. Bu noktada hedef beslenme eğitimi ve aktif bir yaşam sağlanması olacaktır. Çocuğun kilosuna ek obeziteye yandaş bir hastalığı mevcutsa ve 95. percentile üzerinde ise yavaş ağırlık kayıpları mutlaka bir diyetisyen ile birlikte sağlanmalıdır. Yanlış olan beslenme alışkanlıkları belirlenmeli ve beslenme eğitimi ile doğru beslenme alışkanlıkları oluşturulmalıdır. Çocukluk çağında beslenme alışkanlıklarının oturtulması ilerleyen yıllarda ağırlık artışının iyi yönetilmesine katkı sağlayacaktır. Beslenme eğitiminde dikkat edilmesi gereken temel noktalardan biri baskıcı olmamak ve çocuğun sevdiği gıdaları sağlıklı alternatifleri ile değiştirmek olacaktır.
Beslenmeyi düzenlerken dikkat edebileceğiniz basit noktaları sıralamak istersek:
ŞEKER YADA ÇİKOLATA “ÖDÜL” OLMAMALIDIR
a.Şeker ve doymuş yağca zengin ürünler ödül olarak kullanılmamalı ve tüketimi kısıtlanmalıdır. Taze meyveler ve yağlı tohumlar atıştırmalık olarak kullanılmalıdır.
b.Tıbbi beslenme tedavisi bir uzman tarafından oluşturulmalı ve kısıtlı bir diyet uygulanmamalıdır.
c.Öğün atlanmamalı hatta sık öğünler ile çocuğun açlığı yönetilmelidir.
d.Her besin grubuna ve besine yer verilmelidir. Özellikle sebze sevmeyen çocuklara farklı tarifler ile sebze yeme alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Bursa Diyabet ve Obezite Kliniği (BUDOM) olarak Çocukluk Çağı Obezitesi ile mücadelenizde, Klinik Diyetisyenimiz Burcu Negizsoytarafından, sizler için bazı sağlıklı tarifleri hazırladı, aşağıda yer alan tarifleri denemenizi önerebiliriz.
e.Şekerli içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalı ve mümkünse hiç tüketilmemelidir. İçecek olarak süt, taze sıkılmış meyve suları (kutuda hazır meyve suları kesinlikle tercih edilememelidir) tercih edilebilir. Ancak meyve suları yerine meyvenin kendisinin tüketimi tercih edilmelidir.
f.TV, bilgisayar ve telefon gibi cihazlara ayrılan süre sınırlanmalıdır. Ekran süresinin 2 saati aşmaması önerilmektedir. Yemek yerken tv, telefon gibi cihazlardan uzak durulmalıdır.
g.Okul çağına gelen çocuklarda beslenme çantası kullanımı önerilmektedir. Ek olarak kantinde doğru besin seçimi yapması için çocuğa ebeveynleri tarafından beslenme eğitimi verilmelidir.
h. Çocuğunuza seveceği fiziksel aktiviteler keşfedilmelidir. Gerekirse egzersiz sırasında eşlik edilerek fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırılmalıdır. Bu sayede enerji harcamasına katkı sağlanmalıdır. İki yaş üzeri çocuklar günde en az 1,5 saat fiziksel aktivite yapmalıdır bu aktivitenin 30 dakikası planlı, 60 dakikası ise plansız aktivitelerden olmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü 5-17 yaş arası çocuklara günde en az 60 dakika orta ağır egzersiz önermektedir. Ancak bu hedeflere çocukların zamanla ulaşması beklenmelidir.
2.Çocukluk Çağı Obezitesinde İlaç Tedavisinin Yeri Var Mı?
Çocukluk çağı obezitesinin temelinde belenme eğitimi, yeme alışkanlıklarının düzenlenmesi ve fiziksel aktifliğin sağlanması olsa da obeziteye eşlik eden insülin direnci, hipertansiyon gibi yandaş hastalıklar mevcutsa hekim tarafından ilaç tedavisi düzenlenebilir. Bunun dışında orlistat, liraglutid gibi zayıflama ilaçları çocuklara önerilmemektedir. Ergenlik dönemi sonrası FDA onaylı orlisatatkullanımı önerilebilir. Obez çocuklarda sıklıkla insülin direncine rastlanmaktadır. İnsülin direncin yönetiminde hekim tarafından ilaç reçete edilebilir.
3.Çocukluk Çağı Obezitesinde Obezite Cerrahisi Kimlere Uygulanır?
Ergenlik dönemine kadar gelişimini tamamlamayan çocuklara obezite cerrahisi önerilmemektedir. Bariatrik cerrahi uygulanabilmesi için Tanner skalasında (ergenliğin değerlendirildiği skala) evre 4-5 olma ve kemik yaşının gelişimle orantılı ilerlemesi gerekmektedir. Daha önce tıbbi beslenme tedavisi uygulamamış ergenler için bariatrik cerrahi uygun değildir. Bu sebeple çocukluk çağında yapılacak olan müdahaleler oldukça kıymetlidir.
Neden
Op. Dr. Ersun Topal
Obezite Cerrahisi alanında 2012 yılından beri Laparoskopik Tüp Mide, Laparoskopik Gastrik Bypass, Metabolik Cerrahi’de Laparoskopik Sadi-S, Laparoskopik Transit Bipartisyon, Primer ve Laparoskopik Revizyonel Bariyatrik Cerrahi Teknikler alanında 1500’den fazla cerrahiyi başarı ile tamamladım.
1973 yılında Aydın’da doğdum. Öğretmen bir anne-babanın ve Manifaturacı bir amcanın yanında çocukluk yaşlarda “dikiş dikmeyi” öğrendim. Belki de dikiş dikebilme becerisini çocukluk yaşlarda öğrenmiş olmam cerrah olmamı da kolaylaştırmış olmalı diye düşünmüşümdür hep. 1980’li yıllarda Türkiye’de okuyabileceğiniz en iyi Devlet Liselerinden biri olan ve bizzat Atatürk’ün talimatı ile “İkbal Okulu” adı ile açılıp 1948 yılında Aydın Lisesi adını alan okulumdan 1990 yılında mezun oldum ve yine Atam’ın talimatı ile kurulan Cumhuriyetin ilk Tıp Fakültesi olan ve mezunu olmaktan her gün gurur duyduğum Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1997 yılında mezun oldum.
2011-Gazi Üniversitesi Covidien Deneysel Cerrahi Laboratuvarı’nda “Kapalı/Laparoskopik Fıtık ve Karın Duvarı Fıtıkları Kursu”na katıldım. Sonrasında 1000 ameliyata yakın laparoskopik kasık fıtığı ameliyatı ile 150-200 ameliyata yakın karın duvarı yada göbek fıtıklarında laparoskopik tamir ameliyatını gerçekleştirdim.
2012-Gazi Üniversitesi Covidien Deneysel Cerrahi Laboratuvarında “Kapalı/Laparoskopik Kolon ve Rektum Hastalıkları Cerrahisi Kursu”na katıldım. Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinde ilk kapalı Laparoskopik Kolon ve Rektum Kanseri ameliyatlarını gerçekleştirdim.
2012-Elancourt/Paris Covidien Laparocopic Traning Center’de “Laparoscopic Colo-rectal Master Class” kursuna katıldım. Avrupa’nın en iyi Laparoskopik Cerrahlarından eğitim aldım.
2012-Cleveland Clinic/US Asc.Prof. Eren Berber’den “Robotic Surgery” eğitimi aldım.
2012-Covidien “Obezite Cerrahisi ve Laparoskopik Tüp Mide Kursu” ile Obezite cerrahisi alanında çalışmaya başladım.
2012-Covidien Prof.Dr. Mehmet Görgün “Obezite Cerrahisi ve Gastrik Bypass Kursu” ile Obezite Cerrahisinde “tüm teknikleri” öğrenebilmek için bu alandaki eğitimlerime hız verdim.
Laparoskopik (kapalı) Obezite Cerrahisi, Laparoskopik Kasık ve Karın Duvarı Cerrahisi, Laparoskopik Kolon ve Rektum kanseri ameliyatı ve Laparoskopik Mide Fıtığı (Mide Reflü Cerrahisi) alanında çok sayıda ameliyatı başarı ile gerçekleştirdim.
2013 yılında halen çalışmakta olduğum Doruk Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ancak cerrahi alanındaki öğrenme sürecim hiç bitmedi.
2015-Türk Obezite Cerrahisi Derneği üyesi oldum.
2016-Metabolik Cerrahi Vakfı Prof.Dr. Alper Çelik “Metabolik Cerrahi Kursu”nda Tip2 Diyabet Şeker Hastalığında Metabolik Cerrahi Teknikler üzerinde eğitim aldım.
2016-Brüksel Strassburg Üniversitesi “Europion Telesurgery Traning Center” adlı merkezde Obezite Cerrahisi alanında dünyada “otör” olarak kabül edilen ve Dünya Obezite Cerrahisi Dernekleri Federasyonu Başkanı’nın (İFSO-President) da içinde eğitici olduğu kurs ile Obezite Cerrahisi alanında “öğrenmeye” devam ettim.
2016 yılında Bursa Diyabet ve Obezite Merkezi (BUDOM) Kliniğimi kurdum (www.budom.com.tr).
2017-L’annuaire de la Clinique de l’Anjou/France Dr. Philippe Topart ile Duodenal Swicth ve Revizyonel Bariyatrik Cerrahi Teknikler alanında çalışma fırsatı buldum.
2020-Türk Obezite Cerrahisi Derneği Kış Okulu’nun Kongre Sekreteryası görevini yerine getirdim.